simdi hep bodrum

Simdi hep Bodrum...||Dedim ya geçenlerde, simdi `Bodrum zamanlari..` diye.. Oranin gerçek sevdalilarina dedigim bir sey yok.. Bodrum`u mesken tutmus asikdaslarina..||Televizyonlar bu yaz sezonunda ana haber bültenlerini Bodrum`dan yapmazlarsa sasarim.. Yine kiç, bacak maceralari.. Yine yellenmeden asklar..||Bos verin siz Güneydogumuz`un artik bir Yemen`e dönüsmesine.. Hani türkü çigrilir ya: `Burasi Yemen`dir Gülü çemendir Giden gelmiyor Acep nedendir` Her hafta 3-5 Mehmet`in ölümleri.. Pusular, mayinlar...Ve kahir haberler.. Eh bu vatan için kimimiz nutuk söylüyor, kimimiz ölüyor.. Cigerleri yananlarin disinda kim kime dum duma.. Vurgun var.. Biz dönelim Bodrum`a.. Hey gidi Bodrum hey.. Ne idin ne oldun.. Parayi bulunca nasil degistin, zamana uyarak.. Artik ne bir süngerci teknesi, ne de sünger avcilari..||Cevat Sakir`den, yani Halikarnas Balikçisi`dan, o Bodrum`u Bodrum yapan adamdan hiç söz eden mi var? Eskilerde kimsenin ayak basmadigi, sürgün yeri olan bu Bodrum, simdilerde `Vur patlasin, çal oynasin.` bir rakkase..||Günümüzde kiç, göbek piyasasi yapilan o yerlerde, vaktiyle sadece sünger avcilari vardi.. Çogu ölümle cebellesen genç insanlar.. Aralarinda yasadim bir süre.. Bana ne zaman `Bodrum..` denilse onlar düser usuma.. ***||Eger dalgiç vurgun yemisse, tekneye alindiktan sonra bir sigara içimi müddet, vücudunda muhtelif ignelenmeler baslar.. Her yerlerlerinde ufak siyah beneklesmeler olusur.. Bunlar kasintilidir.. Ardindan bogucu öksürük nöbetleri..||Bu durumda yapilacak tek sey, dalgici basinç odasina sokmaktir.. Ama benim dedigim zamanlarda, o kiyilarda ne bir cankurtaran merkezi ne de bir basinç odasi vardi..||Simdilerde bir dolu islerimizde oldugunca, `Ölen ölür, kalan saglar bizimdir..` bir kafa..||Vaktiyle o havalide batik gemi arayan bir Amerikali, dalgiçlarin feci hallerini görünce disaridan bir basinç odasi getirip kurdurtmayi düsünmüs ama bütün ugraslarina ragmen gümrükten geçirememisti..||Teknede vurgun yiyen dalgiç, felçli bir halde sahile çikartilip o haliyle evine ve dahi ölüme teslim edilirdi.. Aci anlatilar.. Dalgiçta, tekneye alindiginda ignelenme hissi basladiginda farkina varilmaz ve tekrar suya birakilirsa, `Azrail babasi bile olsa` ölümünün önüne geçilemez.. Erken fark edildigi takdirde, bastan çikartilmis baslik yeniden takilir ve dalgiç suya atilir.. Suyun altinda uzun bir süre tutulur..||Denizin alti, rahattir, sevecendir.. Insana ferahlik verir.. Vurgun yemis kisi, denizin içindeyken ugradigi felaketin hiç farkinda olmaz.. Süresini doldurduktan sonra tekrar tekneye alinir dalgiç.. Ve hiç uyutulmaz.. Uyudugu takdirde ölecegine inanilir, o yüzden diger dalgiçlar ve teknede bulunan herkes vurgun yemis arkadaslarini uyutmamak için büyük bir çaba harcarlar.. Ellerinden geleni yaparlar.. Sabaha kadar ovarlar, icabinda döverler, hirpalarlar ve gözlerini kapatmasini önlemeye çalisirlar.. Sabahleyin yeniden denize atarlar..||Dalgiç iyilesirse iyilesir.. Yoksam ölür.. Ben bunlari gördüm Bodrum açiklarindaki teknelerde.. Sünger.. Dünyanin en güzel süngerlerinin Akdeniz sularinda yetistigi söylenir.. Süngerin üstü siyah ince bir zarla kaplidir.. Dalgicin kendisine yaklastigini çok uzaklardan fark eder.. Büzülüp saklanmak ister.. Sünger, su yüzüne çiktigi zaman ölür.. Beyaz bir süt birakir ve feci les kokar.. Avlandiktan sonra önce teknede çignenir.. Burada bütün sütünü birakir.. Kurutulur ve çuvallara istif edilir.. Sonrasi mi? O zaman Yunanlilar`a satilirdi.. Ve genelde tekneler açik denizde bu alisverisi yaparlardi.. Süngeri Yunanlar alirdi..||Cam ve optik sanayinde, temizlik islerinde kullanilan süngeri, hiçbir ülke dogrudan dogruya bizden almazdi.. Yunanlilar isi saglama baglamislardi.. Bizden direkt sünger almaya kalkisanlara kendileri sünger satmazlardi.. ***||1960`li yillarin baslarinda, Bodrum açiklarinda ve dahi o kiyilarda avlanmakta olan sünger dalgiçlarinin yarisi felçliydi.. Bunlar sakat olarak çalisirlardi.. Çogunun birtakim yerleri tutmazdi.. Ama deniz altinda felç yoktur..||Karada hareket etmeyen eller ve ayaklar, felç yemis uzuvlar, suyun dibinde rahatlikla is görürlerdi.. Onun için tekneye kucakta getirilen ve elbise giydirilen o dalgiçlar rahatlikla avlanabilirlerdi.. Öyle bir zamanlardi iste.. Ve onlar, deniz dibinde sünger tarlalarinda avlanirken, felçli olduklarini unuturlardi..||Bodrum, Marmaris, Datça`daki sahil kahvehaneleninde, hep sünger avlarken vurgun yiyip feci sekilde ölmüs insanlarin hikayeleri anlatilirdi..||Simdilerde ise yakinda okumaya, seyre durmaya baslarsiniz pestenkerani ask maceralarini.. `Bodrum..` dedik ya.. Onunla ilintili son tartisma ne? Bodrum Kalesi`nde, Rodos Sövalyeleri`nin iskence için kullandiklari zindanin kapisinda Latince yazili bir levha varmis.. Söylermis ki: `Burada Allah yoktur.. Allah`i aramayin..` diye..||O lafi silmeye kalkismislar bazilari.. Hadi canim siz de.. 1950`li ve 1960`li yillarin basinda, Istanbul Emniyet Müdürlügü`nün oldugu Sansaryan Han`da bir dolu sorgulama odalarinda dururdu o laf.. -Burada Allah yoktur.. Allahsizlar`in Allah`i yoktur..1542655|2006-06-11|Kadinlarin da elleri armut toplamaz..'1541359|2006-06-10|Kanser ve panik atak..'1537250|2006-06-07|Yasam, müskül zanaat..'1519387|2006-05-27|Güvercinler Ankara`da'1514148|2006-05-24|Uykulara yatmak..'1509158|2006-05-21|Smokin hirsizligi..'1507804|2006-05-20|Dün 19 Mayis`ti..'1502754|2006-05-17|Içmezsin de ne yaparsin birader!'1497758|2006-05-14|Anneler Günü..'1496416|2006-05-13|Insan hallarimiz..

Sünger